KAYABEY ŞEHİT FERRUH KULAOĞLU ORTAOKULU KARESİ / BALIKESİR

                  BABAMIN KİTAPLARI


Doruk 12 yaşında kitap okumayı sevmeyen bir çocukmuş.Oyun oynamak ona daha cazip geliyormuş. Bu günlerde canı biraz sıkkınmış. Nedeni ise oturdukları evden dedesinden babasına kalan eve taşınıyor olmalarıymış.
Emine Hanım oğlu Doruk’ a doğru seslendi:
-Oğlum kenara çekil, nakliye kamyonu gelecek .
Annesinin sesini duyan Doruk hemen kaldırıma çıktı.Biraz sonra önden babası Mehmet Beyin arabası arkadan nakliye kamyonu göründü.Nakliye kamyonu evin önüne yanaştıktan sonra Mehmet Bey arabasından indi ve nakliyecilere yardım etti.Doruk  ayak bağı olmasın diye annesi ona bahçedeki çardağa oturmasını söylemişti.Doruk çardağa oturduktan sonra düşünmeye başladı. Eski mahallelerini şimdiden özlemişti.Arkadaşları Zeynep,Ali ve Hasan ile ne güzel oyunlar oynar oynarlardı.Oysa sadece  iki sokak aşağıya taşınmışlardı ama yine de onları çok özlemişti.

Akşam olduğunda bütün büyük eşyalar yerleştirilmişti.Akşam yemeğini bahçelerindeki çardakta yemişlerdi.Sonra çok yoruldukları için yataklarına yatıp uyumuşlardı.
Doruk sabah annesinin sesiyle uyanmıştı.Annesi Doruk’a:
-Doruk hadi kalk canım okula gideceksin ,dedi.Doruk kalktı,bavulundan okul kıyafetlerini aldı ve üstünü giyindi.Kahvaltısını yapıp akşamdan hazırladığı çantasını aldı,annesini öptü.Okula doğru ilerledi.Okula geldiğinde sırasına oturdu ve arkadaşlarının gelmesini bekledi.İlk olarak Zeynep gelmişti.Sonra Hasan ve Ali geldi.Ders başlayınca Türkçe öğretmenleri içeri girdi.Bu ders kitap okuyacaklarını söyledi.Doruk bunu duyunca mutlu olmamıştı çünkü kitap okumayı hiç sevmiyordu ama mecbur okumak zorundaydı.Biraz sonra bütün sınıf okumaya başladı.Doruk ise önüne kitabı koyup resim çizmeye başlamıştı.Türkçe dersinden sonra matematik,sosyal,müzik ve fen  dersine girdi. Okul  bittikten sonra arkadaşlarıyla vedalaşıp eve gitti.

Eve geldiğinde annesi kitaplığa kitapları yerleştirmesini, yerleştirirken kitaplara bir zarar vermemesini ,babası için o kitapların çok değerli olduğunu söyledi.Doruk babasının bu kitaplara neden bu kadar değer verdiğine niye bu kadar kıymetli olduklarına hiç anlam veremiyordu.Üstünü değiştirdikten sonra kitapların olduğu koliyi alarak kitaplığa kitapları yerleştirmeye başladı.Doruk’un kitap okumayı sevmemesine rağmen anne ve babası kitapları ve okumayı çok severlerdi.Kitapları yerleştirirken kutunun dibinde bir defter gözüne çarptı.Doruk defteri eline aldığında bunun bir günlük olduğunu anladı.Günlüğü açmaya çalıştığında kilitli olduğunu fark etti.Kutuyu iyice karıştırdı ama bir anahtara rastlamadı.Günlüğün arkasını çevirdiğinde “bahçe” yazdığını gördü.Doruk çok meraklanmıştı.Annesinin yanına gittiğinde evde olmadığını gördü.Masada bir kağıt vardı,kağıtta annesinin pazara gittiği yazıyordu.Çok merak ettiği için annesinin gelmesini bekleyemeyeceğini anladı.Annesi ve babasının odasındaki çekmeceleri karıştırmaya başladı ama ne yazık ki anahtarı bulamamıştı.Sonra arkadaşlarından yardım isteyebileceği aklına geldi ve onları aradı,durumu anlattı.Hepsi çok meraklanmıştı ,hemen Dorukların evine geldiler.Günlüğü incelediler .Hasan günlüğün arkasındaki “bahçe” yazısına bakarak :

-Aslında bu bir ipucu olabilir ,belki anahtar bahçede gömülü olabilir,dedi.
Bu fikir hepsine mantıklı gelmişti.Ali:
-Ama bahçenin neresinde olduğunu bilmiyoruz,her tarafı da kazamayız ki ,dedi.
Başka bir ipucu daha olacağını düşünmeye başladılar.Günlüğü incelemeye başladılar.Günlüğün üzerinde çınar ağacının olduğu bir resim gözüne çarptı.Evet bahçede tam da bu ağaca benzer bir çınar ağacı vardı.

Ertesi gün okuldan geldiklerinde çınar ağacının kendisine zarar vermeden etrafını kazmaya başladılar. Biraz kazdıktan sonra Doruk’un küreği sert bir şeye çarptı.Hepsi oraya toplanıp gömülü olan metal kutuyu çıkardılar.Kutunu içinde gerçekten bir anahtar vardı.Doruk anahtarı alarak hemen günlükte denedi.Evet olmuştu,günlük açılmıştı.Doruk hemen günlükteki yazıları okumaya başladı.Günlükte kitap okumayı çok seven ama fakir oldukları için kitap alamayan bir çocuğun hayatı yazıyordu.
                       


Hepsini okuduktan sonra günlüğün sonundaki isme bakan Doruk babasının ismini gördü.Ne yani bu babasının hayatı mıydı?Demek o yüzden babası kitaplara bu kadar değer veriyordu.Doruk kendini suçlu hissediyordu.Çevresinde bu kadar kitap varken onları elinin tersiyle itmişti.Çukuru kapatıp, evlere dağıldılar.


Eve gittiğinde ilk olarak kitaplığı inceledi.Kapağı hoşuna giden bir kitabı alıp okumaya başladı.O günden sonra elinden hiç kitap düşürmedi.Okuduğu her kitapta maceradan maceraya atlıyor,hayaller kuruyor ,hayal gücü ,kelime hazinesi gelişiyordu.Doruk’taki  bu değişimden annesi,babası,arkadaşları, öğretmenleri çok memnundular.Doruk için kitap okumak artık en büyük zenginlikti,hayatının en önemli parçasıydı.





 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ASLANLAR İLKOKULU 3/C SINIFI GAZİEMİR /İZMİR BUKALEMUN KİT'İN MACERASI

HANİFE ŞEFİK CELEP İ.O (PARLAK)

KULU KIRKPINAR İLKOKULU 2/A SINIFI ORTAK HİKAYESİ (KAYISI AĞACI)